باب: الأردية.
7: RİDA DENİLEN ELBİSELER
وقال أنس: جبذ
أعرابي رداء
النبي صلى
الله عليه
وسلم.
Enes: Bir bedevi Nebi s.a.v.'in ridasını çekti, demiştir.
حدثنا عبدان:
أخبرنا عبد
الله: أخبرنا
يونس، عن
الزُهري:
أخبرني علي بن
حسين: أن حسين
بن علي أخبره:
أن
علياً رضي
الله عنه قال:
فدعا النبي
صلى الله عليه
وسلم بردائه
فارتدى به ثم
انطلق يمشي،
واتَّبعته
أنا وزيد بن
حارثة، حتى
جاء البيت
الذي فيه
حمزة،
فاستأذنوا
فأذنوا لهم.
[-5793-] Ali r.a.'dan, dedi ki: "Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem ridasının getirilmesini istedi ve onu giyindi. Sonra da
yürümeye koyuldu. Arkasından ben ve Zeyd b. Harise de gittik. Nihayet Hamza'nın
içinde bulunduğu eve geldi. İçeri girmek için izin istedi. Onlara (Nebi ve
beraberindekilere) izin verdiler ... "
باب: لبس
القميص.
8. GÖMLEK GİYİNMEK
وقول الله
تعالى حكاية
عن يوسف:
{اذهبوا بقميصي
هذا فألقوه
على وجه أبي
يأت بصيراً}
/يوسف:93/.
Ve yüce Allah/ın Yusuf (a.s)'ın söylediğini bildirdiği: "Şu
gömleği mi götürün de onu babamın yüzüne sürün. Hemen görmeye başlayacaktır.
"(Yusuf, 93) buyruğu.
حدثنا قتيبة:
حدثنا
حمَّاد، عن
أيوب، عن نافع،
عن ابن عمر
رضي الله
عنهما:
أن
رجلاً قال: يا
رسول الله، ما
يلبس المحرم من
الثياب؟ فقال
النبي صلى
الله عليه
وسلم: (لا يلبس
المحرم
القميص، ولا
السراويل،
ولا البرنس،
ولا الخفين،
إلا أن لا يجد
النعلين،
فليلبس ما هو
أسفل من
الكعبين).
[-5794-] İbn Ömer r.a.'dan rivayete göre, "Bir adam:
Ey Allah'ın Rasulü! İhramlı bir kimse hangi elbiseleri giyinebilir, diye sordu.
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: İhramlı bir kimse gömlek, donlar, bornoz,
mestler giyinemez. Ancak iki nalin bulamadığı takdirde (koncu) topuklardan daha
aşağıda olanları giyinsin" diye buyurdu.
حدثنا عبد
الله بن محمد:
أخبرنا ابن
عُيَينة، عن
عمرو: سمع
جابر بن عبد
الله رضي الله
عنهما قال:
أتى
النبي صلى
الله عليه
وسلم عبد الله
بن أبي بعد ما
أدخل قبره،
فأمر به
فأخرج، ووُضع
على ركبتيه،
ونفث عليه من
ريقه، وألبسه
قميصه، والله
أعلم.
[-5795-] Cabir b. Abdullah r.a.'dan, dedi ki:
"Abdullah b. Ubey (b. Selul) kabrine indirildikten sonra Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem onun yanına geldi. Emir verilerek kabrinden dışarıya
çıkarıldı, Nebiin dizleri üzerine konuldu. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem
kendi tükürüğünden ona üfledi ve gömleğini ona giydirdi. Artık (niçin böyle
yaptığını) Allah en iyi bilendir."
حدثنا صدقة:
أخبرنا يحيى
بن سعيد، عن
عبيد الله
قال: أخبرني
نافع، عن عبد
الله قال:
لما
توفي عبد الله
بن أبي، جاء
ابنه إلى رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فقال: يا رسول
الله، أعطني
قميصك أكفنه
فيه وصلِّ
عليه،
واستغفر له. فأعطاه
قميصه، وقال:
(إذا فرغت منه
فآذنَّا). فلما
فرغ آذنه به،
فجاء ليصلي
عليه، فجذبه
عمر فقال:
أليس قد نهاك
الله أن تصلي على
المنافقين،
فقال: {استغفر
لهم أو لا
تستغفر لهم إن
تستغفر لهم
سبعين مرة فلن
يغفر الله لهم}.
فنزلت: {ولا
تُصلِّ على
أحد منهم مات
أبداً ولا تقم
على قبره}.
فترك الصلاة
عليهم.
[-5796-] Abdullah b. Ömer'den, dedi ki: "Abdullah b.
Ubey ölünce, oğlu Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gelerek:
Ey Allah'ın Rasulü, bana gömleğini ver de gömleğinle onu
kefenleyeyim. Ayrıca sen de onun namazını kıl, onun için mağfiret dile, diye
ricada bulundu.
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona kendi gömleğini verdi ve:
Cenaze işlerini bitirdiğin vakit bize haber ver, dedi. Oğlu işlerini bitirince
durumunu Nebi'e haber verdi. Allah Rasulü ona namaz kılmak için gelince, Ömer
onu çekti ve: Allah sana münafıkların namazıarını kı Im anı yasaklayarak:
"Onlar için ister mağfiret dile, ister mağfiret dileme. Onlar
için yetmiş defa mağfiret dilesen de Allah yine onları kesinlikle
bağışlamayacaktır."(Tevbe, 80) diye buyurmadı mı? dedi. Bunun üzerine:
"Onlardan ölen hiçbir kimsenin namazını asla kılma! Kabrinin
başında da durma!"(Tevbe, 80) buyruğu nazil oldu."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Gömlek giyinmek ve yüce Allah'ın, Yusufun söylediğini
naklettiği: "Şu gömleğimi götürün de onu babamın yüzüne sürün ...
"(Yusuf, 93) buyruğu"
Bununla gömlek giyinmenin -her ne kadar Araplar arasında yaygın
olan giyim şekli izar ve rida ise de- sonradan çıkmış bir şeyolmadığına işaret
etmek istiyor gibidir. Daha sonra bu başlık altında üç hadis zikretmektedir ki,
bunların birisi İbn Ömer'in ihramlının giyebileceği elbiseler hakkındaki
hadisidir. Bu hadisin yeteri kadar açıklamaları Hac bölümünde geçmiş
bulunmaktadır .
Hadiste "ihramlı kimse gömlek giyinemez" ifadesi yer
almaktadır. Bunda da o dönemde gömleklerin varlığına delil vardır.
باب: جيب
القميص من عند
الصدر وغيره.
9. GÖMLEĞİN VE BAŞKA ELBİSELERİN YAKALARININ GÖĞÜS TARAFINDAN
AÇILMASI
حدثنا عبد
الله بن محمد:
حدثنا أبو
عامر: حدثنا
إبراهيم بن
نافع، عن
الحسن، عن
طاوُس، عن أبي
هريرة قال:
ضرب
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: (مثل
البخيل
والمتصدق،
كمثل رجلين
عليهما
جبَّتان من حديد،
قد اضطرت
أيديهما إلى
ثديهما
وتراقيهما،
فجعل المتصدق
كلما تصدق
بصدقة انبسطت
عنه، حتى تغشى
أنامله وتعفو
أثره، وجعل
البخيل كلما
هم بصدقة
قلصت، وأخذت كل
حلقة
بمكانها). قال
أبو هريرة:
فأنا رأيت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يقول
بإصبعه هكذا
في جيبه، فلو
رأيته يوسعها
ولا تتوسع.
تابعه ابن
طاوُس، عن
أبيه، وأبو
الزناد، عن الأعرج:
في الجبَّتين.
وقال حنظلة:
سمعت أبا
هريرة يقول:
جبَّتان.
وقال جعفر،
عن الأعرج: جُنَّتان.
[-5797-] Ebu Hureyre'den, dedi ki: "Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem cimri kimse ile bol sadaka veren kimsenin misalini,
üzerlerinde demirden iki cübbe bulunan ve üzerlerindeki cübbe, ellerinin
göğüslerine ve köprücük kemiklerine doğru sıkışmasına sebep olan iki adama
benzetti. Sadaka veren kimsenin bir sadaka verdikçe üzerindeki cübbesi genişler
ve nihayet onu ayaklarının parmak uçlarına kadar örter ve izlerini siler. Cimri
ise bir sadaka vermek istedi mi cübbe ona yapışır ve her bir halka yerine iyice
oturur." .
Ebu Hureyre dedi ki: "Ben Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'in iki parmağını bu şekilde yakasına koyduğunu gördüm. Keşke sen de onu
o yakasım genişletmek istedikçe genişleyemeyeceğini (bu haliyle) anlatırken
görmüş olsaydın."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Gömleğin ve başka elbiselerin yakalarının göğüs tarafından
açılması." Yaka (ceyb), başın yahut elin ya da başka şeylerin, elbisenin
dışına çıkartılması için kesilen kısmına denir. Ancak el-İsmaili buna itiraz
ederek: Yaka (ceyb) elbisenin boynun etrafını saran kısmıdır, demektedir.
باب: من لبس
جبة ضيقة
الكمين في
السفر.
10. YOLCULUKTA YENLERİ DAR CÜBBE GİVEN KİMSE
حدثنا قيس بن
حفص: حدثنا
عبد الواحد:
حدثنا الأعمش
قال: حدثني
أبو الضحى
قال: حدثني
مسروق قال:
حدثني
المغيرة بن
شُعبة قال:
انطلق
النبي صلى
الله عليه
وسلم لحاجته،
ثم أقبل،
فتلقيته
بماء، فتوضأ،
وعليه جبَّة
شأميَّة،
فمضمض
واستنشق وغسل
وجهه، فذهب
يخرج يديه من
كمَّيه،
فكانا ضيقين،
فأخرج يديه من
تحت الجبة
فغسلهما،
ومسح برأسه
وعلى خفَّيه.
[-5798-] Muğire b. Şu'be'den, dedi ki: "Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem ihtiyacını karşılamakiçin gitti, sonra geri döndü.
Ben onu su götürerek karşıladım. O da abdest aldı. Üzerinde Şam malı bir cübbe
vardı. Ağzına su aldı, burnuna su çekti, yüzünü de yıkadı. Ellerini elbisesinin
yenıerinden çıkarmak istedi. Ama yenıeri dar olduğundan dolayı ellerini
cübbesinin aşağısından çıkardı ve yıkadı. Başını ve mest1erini de
meshetti."
باب: لبس جبة
الصوف في
الغزو.
11. GAZADA YÜN CÜBBE GİYİNMEK
حدثنا أبو
نعيم: حدثنا
زكرياء، عن
عامر، عن عروة
بن المغيرة،
عن أبيه رضي
الله عنه قال:
كنت
مع النبي صلى
الله عليه
وسلم ذات ليلة
في سفر، فقال:
(أمعك ماء). قلت:
نعم، فنزل عن
راحلته، فمشى
حتى توارى عني
في سواد
الليل، ثم
جاء، فأفرغت
عليه
الإدواة،
فغسل وجهه
ويديه، وعليه
جبة من صوف،
فلم يستطع أن
يخرج ذراعيه
منها، حتى أخرجهما
من أسفل
الجبة، فغسل
ذراعيه، ثم
مسح برأسه، ثم
أهويت لأنزع
خفيه، فقال:
(دعهما، فإني
أدخلتهما
طاهرتين).
فمسح عليهما.
[-5799-] Urve b. Muğire'den, o babasından r.a. dedi ki:
"Bir seferde iken bir gece Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte
idim. Bana:
Beraberinde su var mı; diye sordu. Ben: Evet deyince, bineğinden
indi ve gece karanlığında onu göremeyeceği m bir yere ulaşıncaya kadar yürüdü.
Sonra geldi, ben de onun üzerine matarayı boşalttım. Yüzünü ve elleriniyıkadı.
Üzerinde yün bir cübbe vardı. Kollarını ondan (yenıerinden) dışarıya
çıkartamadı. Nihayet kollarını cübbenin alt tarafından çıkardı ve kollarını
yıkadı. Sonra başına mesh etti.
Daha sonra ben onun mestIerini çıkarmak için eğildim. Ama o:
Onlara ilişme! Çünkü ben ayaklarım temiz (abdestii) iken o mestIeri
giyinmiştim, dedi ve mestleri üzerine meshetti."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
'Yün cübbe giyinmek." İbn Batta! dedi ki: Malik, giyecek
başka bir şey bulan kimsenin yün giyinmesini mekruh görmüştür. Çünkü yün giymek
suretiyle zahidlik gösferisinde bulunulur. Oysa iyi bir ameli saklı tutmak daha
uygundur. Yine Malik şöyle demiştir: Alçak gönüllülük yün giyinmeye münhasır
değildir. Aksine ondan daha ucuz, pamuk ve daha başka kumaşlar da vardır.